ŞİİR VE KEDER DUYGUSU...  

 

 

      Şiirin kankardeşi olmayı bu derece hak etmeseydi, belki de keder için düşünmeyi tasarladığımız o büyülü sözcükler, yerini sıradan ve çoğunlukla da arabesk bir çerçeveye bırakacaktı. Keder duygusunun o tanımlanamaz ya da tanımlanması güç özelliği, şiirin benzer içerik taşıyan mistik yapısıyla uzlaşınca, bu iki olgu ister istemez ortak bir noktada buluşuyorlar.

     Kederin çerçevesi içinde, ister benimseyin, ister benimsemeyin, yalnızlık duygusunun itki düzeyindeki üstün rolü var. Bu, şu demek: Keder, belki de kaçınılmazlığın üstben´deki duygu boyutu... Yani, bireyin üzerine gelen olanca güçlüklerin, heyecanların ve yalnızlıkların onun üzerinde yarattığı karmaşanın dışavurumu...

     Şiirin de hemen hemen benzeri atraksiyonları yaşadığını düşünecek olursanız, şiir ve keder sözcüklerinin yan yana gelmesindeki gizin nedeni sanırım daha iyi anlaşılacaktır. Öyle ki, bulutlarla yüklü bir havada birbirini tamamlayan iki şimşeğin buluşmasındaki gerekçedir şiir ile keder: Yağmur için...

     Ancak sorunun bir de öteki yüzü var: Şiirin her nesnesi kederle birebir ilişkili değildir! Belki de biz olmadığını sanıyoruz, kimbilir. Ama görünen o ki, şiirdeki sınırsız kullanım alanı ve boyutsuz nesneler didişmesinin kederdeki yansısı, çoğunlukla farklı dünyalara rastgelir. Bunu da tuhaf karşılamamak gerek. Kederin yaratılışı, sonuçta duygu yükünün özneyi etkileyiş biçimine bağlıdır. Oysa şiirde bunun tam tersine rastlamak olanaklı: Şiir, yaratanı olan özne ile iletildiği nesnenin bir sonucudur. En azından, çoğunlukla böyledir. Keder ile şiir arasındaki bu küçük nüans, ne acı ki öznelerin ve nesnelerin kaderlerini etkilemiyor. Kederi hisseden ile şiire yön veren iki ayrı dünyanın ortak noktası: Aşk...

     Peki, aşkın bu oluşumdaki payı, sadece kederin ya da şiirin öznesinden mi kaynaklanıyor? Elbette hayır. Keşke öyle olsaydı; aşkın kederdeki payı, tıpkı şiirdeki payı kadar çok ve kaçınılmaz... Bu bir kazanım mıdır, yoksa yitim mi, doğrusu tartışılması gerek.

     Aşkın kederdeki payı, yalnızca sonuç düzleminde kalsaydı, belki de şiirde olduğu kadar hissedilmeyecek, gelip geçici bir fırtına gözüyle bakılacaktı. Ama, mümkün mü? Aşk, yaygınlaştığı tüm duygu boyutuna sunduğu, haydi ister-istemez sunduğu diyelim, o sonsuz kırılgan gücüyle, kederin nesnesini de şiire göre kat kat şimşek hızıyla belirliyor.

     Şiirin bu oluşumdaki günahı ne peki? Hiç. Evet, kocaman bir hiç... Şiir, kederin oluşumundaki günahtan sadece yararlanma aşamasında devreye giriyor. Kısacası, aşkın yarattığı kederi üstben´de rafine ederek, ortaya duyarlılık boyutunda bir yansı sunuyor. Bu yaratı aşamasında şiirin günahı işte bu kadarcık...

     Ama, bir de atladığımız önemli bir nokta var: Keder, şiirsiz de yürütür yolculuğunu. Şiirin ise böyle bir lüksü ne yazık ki yok! O, öyle garip bir yaratı süreci ki, sevinçte yakaladığı damarın ucunu bile ne yapıp eder yine kederle buluşturur!

     Ya aşk? O iki cami arasında kalmış beynamaz gibidir: Ne İsa´ya yaranır, ne de Musa´ya. Yeri birazcık Araf´tadır sanki. Bunu şiir de bilir, keder de; ama nasıl birbirinden yararlanma konusunda opurtünistseler, aşka yaklaşımlarında da aynı  şark kurnazlığı göze çarpar. Şiirin öznesi, yani şair, nesne kıldığı sözcükleri aşka karşı kışkırtmayı dener. Keder de öyledir: Kalbin gel-gitlerini bir usanmaz çocuk gibi tekrarlar durur. Aşk kışkırtılsın diye.

     Aşk, ne şiirin diline kanıp da asli uzamından feragat eder, ne de kederin yolunda bir gece feneridir. Aşkın kendine özgü, kural dahi denilemeyecek küçük patikaları vardır. Kimseyi dinlemez o patikaları izlerken. Kuşkusuz iki yanında görmeye doyulamayacak denizler, yemyeşil dağ yamaçları ya da beyaz bulutlar vardır. Ama aşkın sınırı bunları şiirden de, kederden de önce aşmıştır. Belki de şiirin ve kederin aşka sonsuz susayışlarının gizemi burada yatar. Bu öyle tek yanlı bir tasarımdır ki, biz şiirin, kederin ve aşkın sevgili kulları, bu üçgende yaşamın en önemli yanlarından birinin anahtarını buluruz  -ya da kaybederiz!    

 

 

 

 

Yeni Biçem, Eylül 1995, Sayı: 29

Cihan Oğuz, 2005-2017

Cihan Oğuz Facebook  Cihan Oğuz Twitter  Cihan Oğuz Instagram

Web Sitesi Tasarımı ve Yönetim Paneli