SERSEM ÇELEBİ
Hani hilafsız sevmek vardır
Yön gözetmez, bir uzak buluta kafa tutarsın
İçin için kımıldar içindeki yerküre
Sola dönsen bir zebani dil çıkarır
Sağda hurilerle nuriler düş peşinde
Geçip gittiğimiz dünyaya uğursuz bir işaret mi aşk?
İşte paratoner gibiyim, bütün uzak bulutların öfkesi tepemde
Her fatura kabulüm, ömrüm öder, yetmezse bir canım daha var
Kaç yıllık çelebiyim, dünya döner, ben dönerim, aşk kan ağlar
Bulanık dere suyuna çıktı adım, kımıldasam seke seke gelen taşlar hedefin ortasında
Bu da tabiat anadan bir recm...
Hani nedensiz niçinsiz sevmek vardır
Oltaya takılan balık da sen, ucundaki yem de
Bir içli flüt serenat eder taşak geçer
Atı alan Üsküdar’da kılıç kuşanır
Sen çelebisin, nal izinde aşk ararsın
Kusurun budur: Acemilik en fena ceza
Artık cephede tek ayak üzerine dikili duracaksın
Vızıldayıp geçen eşek arıları derdinle yoldaş
Kaç ayna çatlattın ki aşka hak kazanacaksın?
Ah çelebi, neden saklarsın ellerini arkaya
Elbet yaramaz bir çocuğun düşleri de kırık dökük olur
Hani sonrasız sevmek vardır
Canım, belki de yoktur, ben uydurdum
Bilemedik işin aslını, oyalanıp durduk
Meğer bir kişi bile mutsuzsa aşk yokmuş
Sersem bir çelebiydim, en çok kendi etrafımda dolandım
Keşke kimsenin kıyamadığı bir çiçeğe ömür tüketseydim
Şimdi kendimi sikilmiş sıpa gibi hissediyorum
Tepindikçe başımdaki bulut sinsi sinsi ağlıyor