PALYAÇONUN RÜYASI

 

 

 

Yanlış tasarlanmış bir düş idi bütün yaşanan

Kırmızıdaki benek, güneşin kendi kendine doğup batması,

kendi kendini avutan siyasiler,

kımıldadığı an vurulmaya aday o tavşan

-ormanın muhalefet simgesi, kanından demli çaylar tasarlanıyor-

Bir de ben, ne aşka ne hayata

   sığan iki heceli yaratık

Vallahi bildiniz, ölüm de benden ömür de.

 

 

Aşk demediniz ama, değil mi? Demeyin sakın

Ne vakit çakacağı belirsiz o kıvılcım

bir fasıl akşamındaydı en son

Yoklarla, hiçlerle, kimsesizlikle şarkılandı

Kalbimize vuran gölgesi eğriyse, bundan.

 

 

Diyelim doğru tasarladık düşleri

Aşklar da buluşmalar da biçimine uygun

Ayrılık da yok susuzluk da

Kusursuz bir renk olsun hayat

Ne kadar sürecek tavşanın ormandan kaçması,

   içimizde giderek demlenen o sızı bitecek mi?

 

 

Yok yok, ben usta bir aşık değildim hiç     

Bakmayın her cephenin çukurunda miğferi burnuma kadar çektiğime siz

Kalbime doğru vızıldayıp geçen sözleri bile özledim işin doğrusu

 

 

Bir fasıl akşamındaydı en son aşkın gölgesi

Ud yanlıştı, nağme yanlıştı, gece yanlış

Öyle saydık aklımızdan ne geçtiyse geçmediyse

Darlanıp uykusuz kaldığı da yanlıştı palyaçonun

O palyaço galiba en çok bendim.

 

 

Artık kırgın değilim kimseye

Hayatın çivisi nereye çarparsa orada belirecek ömrümüzün tablosu

İster beğenin ister lanetleyin, aşk orada.

 

 

 

 

Cihan Oğuz, 2005-2017

Cihan Oğuz Facebook  Cihan Oğuz Twitter  Cihan Oğuz Instagram

Web Sitesi Tasarımı ve Yönetim Paneli