HULÛL
 
Yıldızları adımlayarak ömrünü çoğalttı bir ermiş
Denedik, boynumuz kıldan ince kılındı mülk’e
Aşktı: Bir saatin gecikmesinden anlamalıydık
Öyle mahzun düştü dolunay gözlerinin kuyusuna
Aykırı
mıydı
aşk
in
ce
bir
sıratın
hükmüne?
 
Naçiz kalbim tanık, durmadan birikti günahlar
Münkir her gece seni ne kadar özlediğimi kaydetti durdu
Kayıtlı şimdi tanrı katında ellerimin ellerine uzanamadığı da
Ama sustum: İçimdeki aynaya yazılı bu keder
Her bakışta kırık bir yansı düşüyor anılara...
Ustaca
bir
yalan
mıydı
aşk
ki
gizledik
birbirimizden?
 
 
 
Artık silindi kutsal sayılan bütün cebirler
Tanrı boyun eğdi aşka, yeryüzüne itti kendini
Bundan kalbimdeki zamansız sarsıntı
Çünkü aşka geldi tanrı, aşk tanrıya erdi
Kıyamet değil bu, ellerinin zaferi!
Ellerin mahşeri kımıldatan fiske
Ellerin tanrının izinsiz sarmaşıkları...

Cihan Oğuz, 2005-2017

Cihan Oğuz Facebook  Cihan Oğuz Twitter  Cihan Oğuz Instagram

Web Sitesi Tasarımı ve Yönetim Paneli