AŞKI Tİ’YE ALMAK

 

 

 

Ellerim yukarda! Teslim oldum geleceğime

Geçmişim zaten boku soyluydu

Dünyaya parmak attığım anların yaldızlı ciltleri emrinize amade!

 

 

Aşk, bir karakedi gibi girdi aramıza

Ama ben hep üç maymun’u oynadım

Sevdiğimi görmedim

                 söylemedim

                 duymadım!

Varsa, gönlünüzden kopan üç kuruşluk bahşişe de el öper bu dem.

 

 

Huy mu? Kimsenin özlemesine meydan bırakmadan

    bütün randevularına vaktinde yetişen bir posta katarı

Bu bile yolculuğun günah defterinde iki paragraflık atıf

Ve kıskaç duygusu yaşayan bir yengecin yalnızlığı

kendi soylu çemberini döndürür

Şeytanlıksa şeytanlık

Puştluksa puştluk

Hiçbirini deneyemeden kopar kıyamet.

 

 

Hani kimse ‘vazgeçilmez’ değildi,

    beyhudeydi boşluk duygusu?

Neden koridoru geçerken

    karıncanın belini incitmemeye çalışır gibi çekingeniz öyleyse,

        bıraktığın yıldızları saymakla gün geçiriyoruz,

            ben üç maymun’u oynuyorum her dakika?

 

 

Herkes geçmişine bir sünger çeker elbet

    biriktirmek için anılar ordusunu

Ben, bitkin bir kurmay’ın son kurşunuyum

Patladığım an bütün tabur dize gelecek...

 

 

Bir özeleştiriyse bu, buyrun siz de imzayı çakın!

Son ile başlangıç yine geçişli eyledi çizgisini

ya da ağıtlar bitmeden naralar başladı

ya da ‘av mevsimi’ geçmeden düştü bir tavşan

belki kurşuna dizildikten bir dakika sonra suçsuzluğu anlaşıldı maktulün.

 

 

Çakın imzayı yaftanın tam altına!

İpin koptuğu noktada aşka delalet kılındı her şey

Bir çocuğun bağışlanma anındaki mimikleri bile.

 

 

İyisi mi vazgeçin bu düşten:

Varsayın baştan beri bir masal yazıp destan karaladım

Nanik yapıp kaçtığım hiçbir düşman

    o kadar da göt değildi.

Önceki kırıklarımı bir bir topladım,

Pinokyo burnumu da yapıştırdım yerine

Nasılsa kıyamet koptu, bundan sonra ne söylesem boşuna

Suçlu değilsem de Türkiye alkış tutup benimle gurur duymayacak

Hiçbir raporda adım geçmeyecek ‘aşka yataklık’ yapmaktan

Ama ben kabahatimle oturup tek tek düşüneceğim es geçtiklerimi...

 

 

Geleceğe açılan bir uçurumun başındayım:

Geri dönmek ile boşluğa fırlamak arasındaki

    o kara sevdanın büyüsü.

Haydi ben aşkı ti’ye aldım,

bakalım bu kez ti’ye alacak mı aşk beni?

 

 

 

 

Cihan Oğuz, 2005-2017

Cihan Oğuz Facebook  Cihan Oğuz Twitter  Cihan Oğuz Instagram

Web Sitesi Tasarımı ve Yönetim Paneli