CXIX.

 

 

Aynadaki yüz kimin?

Kim korkutuyor kalbimdeki çocuğu?

Bir yaman ayrılıktı işte en baştan alıştığım

Her ayak izinde toprakta bir nergis kanıyor

 

 

 

 

CXX.

 

 

Kulaç attığın atlasta yıldızlar boğulmuyor mu sanki

Hangi mucize önleyebilir aşkın vurgun zamanını?

 

 

 

 

CXXI.

 

 

Ah güzel kız, gecenin ve yıldızların kendi kendine kaldığı vakitlerde

Neden onlara dokunacak kadar yalnızsın sanki?

 

 

 

 

CXXII.

 

 

Ne uzaktan duyulan köpek ulumaları

Ne bir kavalın yıldızlara meydan okuyan görkemi

 

 

Patika yolda iz bırakmış keçi inadı

Kalbinden sökülmüş hasret çığlığı...

 

 

Hiçbiri dindirmeye yetmedi

Aşksız kalmış bir gökyüzünden

Kalbine vurup duran ağrıyı

 

 

O köyün bütün ışıkları aynı anda kapandı

 

 

 

 

CXXIII.

 

 

Bütün şarkı çığlıkları arasında o sessiz tınıyı yakalamak değil mi aşk?

 

 

 

 

CXXIV.

 

 

Yıldızlara her gece seni aydınlık kılmaları için şiirin diliyle yalvarıyorum

 

 

 

 

CXXV.

 

 

Herkes birbirinin gölgesinden ürküyordu

O vakit tam da gecikmenin kefareti

Tuttum bir ırmağa gönül düşürdüm ben de

O tersine aktıkça kalbim yorgunluğunu unuttu

 

 

Bir haritayı birlikte kanattık

İçinden geçtiğimiz hiçbir şehir kabul etmedi bizi

Lanetli bir aşk sayıldık

Kafamıza kakıldı geciktirdiğimiz sözler

 

 

Ne anlattıysak ağladı bozkırın ortasından geçen bulut

Bir uzunhavaya lal oldu döküldü

Tınmadı ama tıkanmış düşlerin seyri

 

 

Maviyi sarsan her rüzgarda

Melekler tanrıdan habersiz afalladı

Kurtuldun ama sen bütün takiplerden

Artık atlasa uzanan hüzünlü bir çiziksin

 

Cihan Oğuz, 2005-2017

Cihan Oğuz Facebook  Cihan Oğuz Twitter  Cihan Oğuz Instagram

Web Sitesi Tasarımı ve Yönetim Paneli